Alzheimer ve Bakım Yükü
Özet
Alzheimer dünyada tüm demans vakalarının %50-70’ini oluşturması nedeniyle en sık görülen
demans tipi olarak bilinmektedir ve %60-80 oranında genetik geçişli kabul edilmektedir.
Alzheimer gelişimi esnasında bireyler isimler ve terimleri unutmaya başlar ve kelime
dağarcığında azalma görülür. DSÖ (2019) ‘nün dünya çapında en çok ölüm ve sakatlık sebepleri
listesine göre; Alzheimer ilk 10 ölüm nedeni arasında yer almakta ve 2019'da hem Amerika'da
hem de Avrupa'da 3. sırada yer almıştır. Alzheimer ilişkili ölümlerin %65'i ise kadınlardan
oluşmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı 2020 yılı verilerine göre ise Türkiye’de
Alzheimer hastalığına bağlı ölümler %3 oranındadır ve 65 yaş üstü her 6 kadından 1’i
Alzheimer tanısı almakta iken bu oran erkeklerde 11’de 1 olarak görülmektedir.
Alzheimer hastalığı ilerledikçe bireylerin günlük aktiviteleri kısıtlanır, bilişsel ve davranışsal
bozukluklar artar ve hastalar gereksinimlerini karşılamak için başkalarının yardımına ihtiyaç
duyar. Hastalığın ilerlemesi ile konuşma ve tek başına hareket etme yetilerini de yitiren
alzheimer tanılı hastalar 24 saat bakıma bağımlı hale gelmektedirler. Alzheimer tanısı aldıktan
sonra hastalığın her geçen gün ilerlemesi, gün geçtikçe prognozun kötüleşmesi ve dolayısıyla
bu sürecin kabulü tüm aile bireyleri için zordur ve bu sorumluluğu alacak aile üyelerinin stresi
artar. Bunların yanı sıra bakımı kimin vereceği ve bakımın nasıl sağlanacağı, bakım verenlerin
kendilerine ve yakınlarına zaman ayıramaması, hastayı yalnız bırakamamaları, hastayı koruma
amaçlı sürekli tetikte olmaları gibi duygular aile bireyleri için sorun teşkil etmekte ve aile
bireylerinde yük oluşturmaktadır. Bu nedenlerle hasta yakınlarının bakım verme yükünü
azaltmak için çalışmalar yapılması gerekmektedir.
Koleksiyonlar
DSpace@Karatay by Karatay University Institutional Repository is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 Unported License..