İbni Haldun Perspektifinden Kent Kimliğini Anlamak
Özet
Kimlik bir kişinin, kentin, toplumun kendisini nasıl tanımladığını açıklayan temel bir
kavramdır. Kimlik kente anlam katarak ona değer atfetmektedir. Kimlik bir kentin imgesi,
sembolü ve vücut bulmuş halidir. Kent kimliği ise bir kentin niteliklerini, benzer ve farklı
yönlerini açıklamakta kullanılan bir kavramdır. Kent kimliği bir kentin çekirdeği
konumundadır. Kentin tüm boyutlarını içeren bir yapı olması sebebiyle kent kimliği kilit
noktadır. Kent kimliği kent sakinlerinin şahsi kimliklenme süreçlerinde etkin bir şekilde rol
almaktadır. Kent içinde bulunan mekânlarla varlık kazanmaktadır. Kent kimliği kentin kendine
özgü kültürel, fiziksel ve ekonomik kodlarıyla biçimlenen bir bütünlüğü ifade etmektedir.
Dünyanın her yerinde aynılaşan bir yaşam tarzı kentlerin kimliklerinin silinmesine neden
olmaktadır. Küresel dönemde kentler birbirine benzemek adına adeta yarış içerisindedirler.
Ülkemizde kentlerin kimliklerini kaybettiği söylemi son dönemde sık sık dile getirilmektedir.
Kent kimliğinin oluşumunda etkili olan değerler yavaş yavaş çözülmekte ve kentlerin özgül
yapısı kaybolmaktadır. Kent meydanlarındaki tarihi mekânların yıkılarak kente yeni bir çehre
kazandırılmak istenmektedir. Bu noktada kentsel dönüşüm projeleri sahneye çıkarak kimliksiz
kentler türemektedir. Küreselleşmenin ürettiği değişim yelpazesi sadece kentlerin işlevini değil
aynı zamanda kent ve kent kimliğini de dönüşüme uğratmaktadır. Bu bağlamda kent kimliğinin
belirlenmesinde önemli bir veri olan fiziksel mekân dönüşümlerine İbn Haldun perspektifinden
tartışılacaktır. Çalışmada İbn Haldun’un Mukaddime eserini temele alarak yazarın kente dair
fikirlerini ortaya koymayı amaçlayan teknik incelemeler yapılacaktır.
Koleksiyonlar
DSpace@Karatay by Karatay University Institutional Repository is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 Unported License..