Basit öğe kaydını göster

dc.contributorAKDAĞ, Ömer
dc.date.accessioned2019-07-10T11:36:38Z
dc.date.available2019-07-10T11:36:38Z
dc.date.issued2018-05-05
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12498/1094
dc.descriptionuluslararası tebliğen_US
dc.description.abstractTebliğ üç kısımdan meydana gelmektedir. Birinci kısımda, Türk milletinin Kur’an-ı Kerim ile olan bütünleşmesi hususunda örnekler verilerek, besmele ve Kur’an-ı Kerim’den seçilen ayetlerdeki kelimeler üzerinde durularak bunların dilimize geçmesiyle alakalı örnekler verilmiştir. 1932 yılında başlanan ve 1937 yılına kadar olan, yabancı (Arapça ve Farsça kökenli) kelimelerin yasaklandığı devreyle alakalı açıklamalar yapılmıştır. Güneş Dil Teorisi olarak ifade edilen nazariye ile binlerce yıldan beri lisanımıza kazandırdığımız kelimelerin bir kısmını kaybetmekten kurtulmuş olsak da tek partili dönemde Türkçenin maruz kaldığı dil tahribatının günümüzde devam ettiğine dair değerlendirmeler yapılmıştır. İkinci kısımda Kur’an-ı Kerim’ ilk suresi olan Fatiha’yı teşkil eden kelimeler tespit edilmiştir. Bütün İslam dünyasında ve ülkemizde her daim okunan ve okumaya devam edilen bu Sure-i Celile’de mevcut olan, gerek lafız ve gerekse mana itibariyle Türkçemize geçen kelimelere dikkat çekilmiştir. Yaptığımız tespite göre Fatiha suresinde bulunan kelimelerin % 90’nına yakını dilimize geçmiş ve halen kullanmaktayız. Bu durum, Türk milletinin Kur’an-ı Kerim ile ayrılmaz bir bütün teşkil ettiğini gösteren temel bir göstergedir. Buradaki kullanılan “Türk” kavramının kültürel manada olduğu, ırkı ve ırkçılığı idealize etmediğini hatırlatmakta fayda vardır. Nitekim 15. Asırda Balkanlar başta olmak üzere Osmanlı’nın hâkimiyet tesis ettiği bölgelerde ihtida eden Hristiyanlar “Türk olduk” demekteydiler. Dolayısıyla “Türk” ifadesi ile kast edilen Müslüman ve Müslümanlıktır. 1932 yılında “dilde arılaştırma” veya “arı Türkçe” olarak ifade edilen tatbikata rağmen, Fatiha Suresindeki kelimelerin % 90’nının günlük hayatımızda halen kullanılması, iki yüz yıla yakın bir zamandır Türk-İslam kültürü üzerindeki tatbik edilen tahribata rağmen, milletimizin irfan seviyesinin yüksekliğini göstermektedir. Üçüncü bölümde Türk milletinin istikbaliyle ilgili değerlendirmeler yapılmıştır. Sonuç bölümünde tek partili dönemde idareci zümre ile halkın farklı İslam telakkisinin sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik sonuçları üzerinde değerlendirme ve teklifler yapılmıştır. Bu tespitler zemininde İstanbul merkezli Türklüğün, hem İslam dünyasının hem de Türk dünyasının ümidi olduğu hususunda tahlillere yer verilmiştir.en_US
dc.titleFatiha Suresi Örneğinden Hareketle Milletimizin Kur’an-ı Kerim ile Bütünleşmesi ve Türk Milletinin İstikbali Üzerine Düşünceleren_US
dc.typeSunumen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster