Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorDOĞU, Hakkı Mert
dc.date.accessioned2024-03-05T08:53:46Z
dc.date.available2024-03-05T08:53:46Z
dc.date.issued2023-03-01
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/20.500.12498/6142
dc.description.abstractKişilik hakkı, kişinin kişisel değerleri üzerinde sahip olduğu ve herkese karşı ileri sürebildiği haklardan birisidir. Kanunlarda kişilik hakkının tanımı yapılmamaktadır. Ayrıca kişilik hakkının kapsamına nelerin girdiğini kesin sınırlarla belirlemek de mümkün değildir. Kişilik hakkı, kişilere sırf kişi olmalarından kaynaklı olarak tanınmış birtakım haklardır. Kişilik hakları mutlak haklardan biri olup; şahıs varlığı hakları içerisinde kabul edilmektedir. Kişilik haklarının devredilmesi ya da bu haklardan feragat edilmesi söz konusu değildir. Bu haklar, kişiye sıkı sıkıya bağlı olan haklardandır. Türk Hukuk sisteminde olduğu gibi birçok ülke hukuk sistemlerinde de kişilik haklarına ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı söylenebilir. Farklı temeller üzerine oturtulsa da kişilik hakları, her ülke hukuku bakımından son derece önemli bir yere sahiptir. Kişilik hakları denildiğinde sınırları belirli olmayan pek çok kavramın bu kapsamda kabul edildiği görülmektedir. Kişinin hayatı, sağlığı, vücut bütünlüğü, şeref ve haysiyeti, adı, fotoğrafı, resmi ve benzerleri başlıca örneklerdir. Söz konusu örnekler arasında kişilere karşı kullanılan ve daha çok bir saygının belirtisi olan hitabın bu kapsamda ele alınıp alınamayacağı değerlendirilmelidir. Hitap, karşılıklı konuşma sırasında tarafların birbirlerine karşı kullanmış oldukları ve genellikle saygı amacını içeren ifadelerin tamamına verilen genel addır. Kural olarak belirli statüdeki kişiler arasında kullanılması zorunlu olan hitap kelimeleri, sosyal ilişkilerin gelişimi ve düzgün bir şekilde ilerlemesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu bakımdan hitabın, kişilik hakkı içerisinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği meselesi incelemeye tabi tutulması gerekli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Hitabın bir kişilik hakkı olup olmadığı; şayet kişilik hakları içerisinde kabul edilmesi mümkünse, bunun korunmasının ne şekilde sağlanacağının tespiti gerekir. Bu açıdan özellikle hitap ile şeref ve haysiyetin ilişkisi ve birbirlerinden ayrıldığı noktalar ortaya koyulmalıdır. Kişilik hakları çerçevesinde durum ele alınırken; farklı hukuk sistemlerindeki kabul ve değerlendirmelere de dikkat edilmelidir.en_US
dc.language.isotren_US
dc.publisherİstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisien_US
dc.subjectHitapen_US
dc.subjectHitap Tarzıen_US
dc.subjectKişilik Haklarıen_US
dc.subjectKişilik Haklarının Korunmasıen_US
dc.subjectÖzel Hukuken_US
dc.titleHitap Bir Kişilik Hakkı mıdır?en_US
dc.typeMakaleen_US
dc.identifier.doihttps://doi.org/10.26650/mecmua.2023.81.1.0005en_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster