dc.description.abstract | Biz bu çalışmada, 2017 yılında vefat etmiş olan, ömrü boyunca çıkardığı eserler sayesinde büyük yankılar uyandıran sosyolog “Zygmunt Bauman’ın akışkan modernite olgusu” üzerine söylediklerini yorumlamaya çalışacağız. Amacımız modern çağın getirmiş oldukları ve akabinde götürdüklerini kendi perspektifinden değerlendiren Bauman’ın görüşlerinin, özellikle sosyoloji öğrencileri başta olmak üzere merak uyandırarak postmodernite ve Bauman’ı incelemelerini, öğrenmelerini ve tanımalarını sağlamaktır. Çalışmamızın yöntemi, Zygmunt Bauman’ın yayınlamış olduğu makale, kitap ve söyleşileri üzerinden konunun doküman analizi yapılarak okuyucuya sunmaktır. Zygmunt Bauman’ın ilerlediği metot bugün geldiğimiz noktada modernitenin vermeyi düşlediklerinden uzakta olduğumuzu dolayısıyla postmodernitenin ayrı bir çağ olarak karşımıza çıktığını anlamamızı sağlamaktadır. Bauman uzun yıllar yaşamış ve pek çok döneme bizzat şahitlik etmiş, bazen kendi düşüncelerinden vazgeçmiş ve yenilerine yelken açmış bir sosyal teorisyen olarak karşımıza çıkar. Yaşadığımız çağda aktüel bir husus olan akışkan modernite kavramına Zygmunt Bauman’ın yaşam öyküsünden hareketle tecrübe ve birikimi incelenmiştir. Bunun sonucunda Holocaust, sürgün hayatı, yabancı kavramı, modernite, postmodernite, kimlik bunalımı, kapitalizm gibi kavramlara sıkça değindiğini söyleyebiliriz.
Sonuç olarak günümüz dünyasında bireyselleşme ön plana çıkmış, vicdani sorumluluklar azalmıştır. Hazcılık üzerinde insanların popüler olana yönelmesi ve dahi kendisini gözler önünde sergilemek istemesi çağımızın en büyük salgınlarındandır. Yeni olan her şey bir sonraki versiyonu merak edilerek doğar. Bu sonsuz girdap durup düşünmeyi zorlaştırır. Yerel olan kültür küreselleşen dünyada erimektedir. Sosyal medya bu işi hızlandırmaktadır. İnsanlar benliklerine sahip çıkıp ahlaklı olmayı seçtiklerinde yeni düzensizlik bir temele oturacaktır. | en_US |