Geçici Uyarılmış Otoakustik Emisyonlarda (Teoae) Cinsiyetin Supresyon Üzerindeki Etkisi

Abstract

Otoakustik emisyonlarda kontralateral akustik stimülasyon, medial olivokoklear sistemin supresyonuna neden olarak kokleaya inhibitör etkide bulunmasıyla kontralateral supresyonu meydana getirmektedir. Cinsiyetin kontralateral supresyon üzerinde etkili olduğunu belirten çalışmalar literatürde yer almaktadır. Bu çalışmanın amacı TEOAE ölçümü ile cinsiyet farkının supresyon üzerindeki etkisini araştırmaktır. İşitme kayıplı bireylerde gürültüye karşı işitme fonksiyonlarının cinsiyete göre farklılık durumunu belirlemesi, işitmenin ne kadar korunduğuna dair ön bilgi sağlaması ve efferent sistemi etkileyen hastalıklarda işitsel rehabilitasyonda yönlendirmeyi sağlayacak olması çalışmanın özgünlüğüdür. Normal işitmeye sahip bireylerde öncelikle TEOAE ölçümü gerçekleştirilerek (güvenilir olması amacıyla 2 kez) sonrasında da kontralateral supresyonlu ölçüm gerçekleştirilmiştir. Supresyonun miktarı, supresyonsuz emisyon amplitüdlerinden supresyonlu emisyon amplitüdleri çıkartılarak hesaplanmıştır. Sağ kulak 1000 Hz-4000 Hz frekans aralığında supresyon miktarında cinsiyetler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). İstatistiksel analiz sonuçlarında; 1000-4000 Hz frekans aralığında supresyon miktarı erkeklerde [7,4 (-4,0-22,1)] daha yüksek kadınlarda [6,8 (1,1-15,8)] daha düşük elde edilmiştir. Sol kulak 1000 Hz-4000 Hz frekans aralığında supresyon miktarında cinsiyetler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamıştır (p>0.05). İstatistiksel analiz sonuçlarında; 1000-4000 Hz frekans aralığında supresyon miktarı erkeklerde [7,6 (-15,9-24,1)] daha yüksek kadınlarda [7,3 (0,3-13,9)] daha düşük elde edilmiştir. Sağ kulak ve sol kulak 1000-4000 Hz frekans aralığında supresyonsuz TEOAE amplitüd (dB) değerleri, supresyonsuz SNR (dB), supresyonlu TEOAE amplitüd (dB) değerleri, supresyonlu SNR (dB) değerinde cinsiyetler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05) ve kadınlarda daha yüksek erkeklerde daha düşük elde edilmiştir.